skip to main |
skip to sidebar
MaŞaLLaH MeLeĞiMe
ta ta ta işte biz :)
- Gülden ve Kasım Doruk
- Lefkoşa, Cyprus
- Kanima girip yüregime dolmuşsun.. Tenime girip kokum olmuşsun.. Nasil yaptin bilmiyorum ama bedenime girip canim olmuşsun... 26.12.2007, hayatım anlamını bulduğu tarih... (http://kdorukpasam.blogspot.com)
İSMİNİN ANLAMI
KASIM: Taksim eden, ayıran bölen. Kasım b. Muhammed (s.a) Hz. Muhammed (s.a.v)'in oglunun ismi. Kinci, ezici, ufaltıcı. Yilin 11. ayi
DORUK: Tepe, en yüksek yer, uç, zirve. En üstün basari düzeyi. Kibirli
DORUK: Tepe, en yüksek yer, uç, zirve. En üstün basari düzeyi. Kibirli
Paşanın Gelişim Tablosu..
- 31*10*2008... 9,900 gr... 76.5 cm...
- 04*10*2008... 9,250 gr... 76 cm...
- 04*09*2008... 9,100 gr... 74 cm...
- 04*08*2008... 8,850 gr... 72 cm...
- 04*07*2008... 8,100 gr... 70 cm...
- 10*06*2008... 8,000 gr... 69 cm...
- 09*05*2008... 7,650 gr... 66,5 cm...
- 18*04*2008... 7,450 gr... 65 cm...
- 28*03*2008... 7,050 gr... 63,5 cm...
- 12*03*2008... 6,600 gr... 62,5 cm...
- 26*02*2008... 6,100 gr... 60,5 cm...
- 25*01*2008... 4,800 gr... 57 cm...
- 10*01*2008... 4,100 gr... 53,5 cm..
- 26*12*2007... 3,600 gr... 52 cm...
Paşanın Beslenme Listesi
- 10. Ay... Artık yiyebildiği herşeyi tüketmeye başlıyor...
- 8. AY... Formül Süt (arada anne sütü) + Taze nor-yumurta sarısı-cicibebe kahvaltı+Karışık Kıymalı Sebze Çorbası+Meyve+Muhallebi
- 7. AY... Anne Sütü+8 Tahıllı kahvaltı+Çorba+Meyve+Muhallebi
- 6. AY... Anne Sütü+Muhallebi+Meyve Püresi+Çorba
- 5. AY... Anne Sütü
- 4. AY... Anne Sütü
- 3. AY... Anne Sütü
- 2. AY... Anne Sütü
- 1. AY... Anne Sütü
Paşanın Olduğu Aşılar...
- 16*09*2008... Pnömokok
- 04*08*2008... Pnömokok
- 04*07*2008... Hepatit B
- 10*06*2008... HIB-POLIO-DBT (karma)
- 09*05*2008... HIB-POLIO-DBT (karma)
- 18*04*2008... Rotarix
- 28*03*2008... HIB-POLIO-DBT (karma)
- 12*03*2008... Rotarix
- 26*02*2008... Hepatit B
- 25*01*2008... Hepatit B
Bizi Ziyaret Edenler
Arşivimiz..
-
▼
08
(75)
- ► Kasım 2008 (2)
- ► Eylül 2008 (1)
- ► Ağustos 2008 (9)
- ► Temmuz 2008 (13)
-
▼
Haziran 2008
(19)
- Banyo Keyfimiz 2..
- 7. Ayında Neler Yapabilirsin..
- 6. Ayın Kutlu Olsun Bebeğim..
- MELEĞİM, HERŞEYİM, KONUŞUYORSUN..
- VEEE ILK TATILIMIZ..
- Bizi Özlerseniz Diye...
- bilin bakalım :))
- Abilerinin diploma töreni..
- Dün meyve partisindeydik :))
- Dr. Amcaya gideriken..
- ANNEYLE MUTFAKTA..
- OĞLUŞUM, HERŞEYİM..
- NOSTALJIKUS 2 :)))
- KKTC 32. Uluslararası Fuarı
- Başlık yok
- Teyzende akşam üstü :)
- 1 HAZİRAN DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ
- Pazar kahvaltısına Teyzene davetliydik..
- 4 Aylık Nostalji :)
- ► Mayıs 2008 (24)
PaŞaNıN aRKaDaŞLaRı
İzleyiciler
uĞuR BöCüĞüM
Dünden Bugüne...
BuRçLaRıMıZ
Oğlak burcu çocuğu (26 Aralık 2007)
İnatçı, azimli ve ısrarlı küçük yaratıklar annelerini bıktırabilecek kadar ileri gidebilirler. Belki istediklerini elde etmek için gürültü patırtı çıkarmaz ama istediğinialmasını bilir. Kendine göre bir düzen oluşturmaya oyuncaklarından başlayacak ve o düzeni bozulmaz kılacaktır. Aile hayatını çok severler, dışarıda gezmek yerine evdekilerle vakit geçirmeyi, dizinizin dibinden ayrılmamayı tercih ederler. Derslerinde sorumluluk sahibidir. Yavaş ve sürekli öğrenme istekleri öğretmenlerinin sabrınızorlayabilir ama azimli ve dikkatlidirler. İtaatli, çalışkan ve güvenilir küçüklerdir. Başarılarını göstermek için yaygara koparmayacaktır hatta çoğu zaman başarılarınıbaşkalarından duyabilirsiniz. Daha küçük yaşta romantik deneyimlerin peşine takılırlar, yardıma ihtiyaçları olduğu muhakkak, onları dikkatli idare edin. Kendi işlerinikendi yapar ve ciddi anlamda geleceğini planlar.
Akrep burcu anne (21 Kasım 1983)
Çocuklarını sevmelerine rağmen sevgisini gösteremeyebilirler. Çocuklarının yüksek hedefleri olmasını ve başarılı olmak için çabalamalarını ister. Çocuklarınızor durumlara karşı hazırlar ve mücadele etmeyi öğretir. Çocuklarının yeteneklerinin körelmesine izin vermez. Ama çocuklarının kusurlarını görmeyecektir. Onlarınmutlu olmasını engelleyen kim olursa olsun eşi bile olsa hakkından gelecektir.
Terazi burcu baba (05 Ekim 1979)
Sakin ve adaletli bir babadır. Çocuklarınız da babalarının çekiciliğine kapılacaklar, tartışmalarından nefret edeceklerdir. Terazi erkeği dört gözle çocuğuolmasını beklemez. Ama çocukları olduktan sonra çocuklarına deli gibi düşkün bir baba olacaktır. Ama bu sevgi hiçbir zaman eşine duyduğu aşkın yerinialmayacaktır. Teraziler için önce eş sonra çocuklar gelir.
İnatçı, azimli ve ısrarlı küçük yaratıklar annelerini bıktırabilecek kadar ileri gidebilirler. Belki istediklerini elde etmek için gürültü patırtı çıkarmaz ama istediğinialmasını bilir. Kendine göre bir düzen oluşturmaya oyuncaklarından başlayacak ve o düzeni bozulmaz kılacaktır. Aile hayatını çok severler, dışarıda gezmek yerine evdekilerle vakit geçirmeyi, dizinizin dibinden ayrılmamayı tercih ederler. Derslerinde sorumluluk sahibidir. Yavaş ve sürekli öğrenme istekleri öğretmenlerinin sabrınızorlayabilir ama azimli ve dikkatlidirler. İtaatli, çalışkan ve güvenilir küçüklerdir. Başarılarını göstermek için yaygara koparmayacaktır hatta çoğu zaman başarılarınıbaşkalarından duyabilirsiniz. Daha küçük yaşta romantik deneyimlerin peşine takılırlar, yardıma ihtiyaçları olduğu muhakkak, onları dikkatli idare edin. Kendi işlerinikendi yapar ve ciddi anlamda geleceğini planlar.
Akrep burcu anne (21 Kasım 1983)
Çocuklarını sevmelerine rağmen sevgisini gösteremeyebilirler. Çocuklarının yüksek hedefleri olmasını ve başarılı olmak için çabalamalarını ister. Çocuklarınızor durumlara karşı hazırlar ve mücadele etmeyi öğretir. Çocuklarının yeteneklerinin körelmesine izin vermez. Ama çocuklarının kusurlarını görmeyecektir. Onlarınmutlu olmasını engelleyen kim olursa olsun eşi bile olsa hakkından gelecektir.
Terazi burcu baba (05 Ekim 1979)
Sakin ve adaletli bir babadır. Çocuklarınız da babalarının çekiciliğine kapılacaklar, tartışmalarından nefret edeceklerdir. Terazi erkeği dört gözle çocuğuolmasını beklemez. Ama çocukları olduktan sonra çocuklarına deli gibi düşkün bir baba olacaktır. Ama bu sevgi hiçbir zaman eşine duyduğu aşkın yerinialmayacaktır. Teraziler için önce eş sonra çocuklar gelir.
TÜM ANNELERE
Ben anne olmasaydım eğer... Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim. Hamileliğim esnasında 80'li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım. O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim.
Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç. Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim.
Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım. Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım. Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim.
Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti. Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim. Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik. Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım.
Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım. Annesinden zorla ayırdılar diye "Uçan Fil Dumbo!" çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım. Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.
Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım. Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım. 38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı. Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı Yapmayacaktım.
Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim. Sen olmasaydın eğer ben asla "anne" olmayacaktım. Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış... Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!
Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç. Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim.
Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım. Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım. Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim.
Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti. Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim. Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik. Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım.
Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım. Annesinden zorla ayırdılar diye "Uçan Fil Dumbo!" çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım. Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.
Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım. Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım. 38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı. Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı Yapmayacaktım.
Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim. Sen olmasaydın eğer ben asla "anne" olmayacaktım. Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış... Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!
Dogacak bebek dogumundan bir gün önce Allah ile görüsür: "Allah'im dünyaya gidecegim ve orda ne yapacagimi bilmiyorum."
* Ben senin için bir melek yarattim ve o seninle ilgilenecek. "Allah'im onlarin dilini bilmiyorum. Onlarla nasil anlasacagim, nasil iletisim kuracagim?"
* Senin için yarattigim melek sana onlarin dilini ögreticektir. "Allah'im duydugum kadariyla dünyada çok kötülükler varmis. Onlarla nasil basa çikacagimi bilemiyorum."
* Senin için yarattigim melek, seni cani pahasina kötülüklerden koruyucaktir. Merak etme. "Allah'im sana tekrar nasil dönecegim?"
* Senin için yarattigim melek, bana nasil dönecegini sana anlatacaktir. Derken melekler gelir ve dünyaya gitme zamaninin geldigini söylerler ve çocugu Allah'in huzurundan götürürler, bebek tekrar sorar: "Allah'im benim için yarattigin melegin adi ne?"
* Adinin önemi yok, ama sen ona "ANNE" diyeceksin!
* Ben senin için bir melek yarattim ve o seninle ilgilenecek. "Allah'im onlarin dilini bilmiyorum. Onlarla nasil anlasacagim, nasil iletisim kuracagim?"
* Senin için yarattigim melek sana onlarin dilini ögreticektir. "Allah'im duydugum kadariyla dünyada çok kötülükler varmis. Onlarla nasil basa çikacagimi bilemiyorum."
* Senin için yarattigim melek, seni cani pahasina kötülüklerden koruyucaktir. Merak etme. "Allah'im sana tekrar nasil dönecegim?"
* Senin için yarattigim melek, bana nasil dönecegini sana anlatacaktir. Derken melekler gelir ve dünyaya gitme zamaninin geldigini söylerler ve çocugu Allah'in huzurundan götürürler, bebek tekrar sorar: "Allah'im benim için yarattigin melegin adi ne?"
* Adinin önemi yok, ama sen ona "ANNE" diyeceksin!
Beraberiz ve Mutluyuz
Günler Su Gibi Akıp Geçiyor, PaŞaM Büyüyor..
Myspace Cursors @ JellyMuffin.com
2 yorum:
Doruk, haftaya Bulut'umla seni ziyarete geliyoruz. Hazırla mayonu :))
Dört gözle bekliyorum, başımızın üzerinde yeriniz var,ayy çok heycanlandım ben :))
Yorum Gönder